Norm kadro fazlası yöneticilerinin sorununun çözülmesinden dolayı son iki günde birçok ilden teşekkür telefonu aldık. Arayan sendika yöneticilerimizden birisi “ya başkanım biz çözüyoruz, onlar sahipleniyorlar. Bunların yüzü de kızarmıyor mu?” Bu söylenenlere tebessüm etmemek elde değil. O an yaşanmış bir olay aklıma geldi. Bu gerçek olayı bazı sendika temsilcilerinin son dönemde yaptıklarını görünce anlatmadan geçemeyeceğim.
Bu olayın bir senaryo olmadığını yaşanmış bir olay olduğunu tekrar belirtmekte yarar vardır. Ülkemizin güzel ilçelerinin birinde bir siyasi partinin ilçe başkanı Y.U., Karayolları, TEDAŞ, Devlet Su İşleri ve Köy Hizmetleri işçilerinin hafta sonu uğradıkları bir lokale gelir; bir taraftan çayını içer diğer taraftan lokalde konuşulanları dinlermiş. Lokalde konuşulanlar malum olduğu üzere işçilerin o hafta yapacakları, yapmayı planladıkları işlerle ilgiliymiş. Köy Hizmetleri çalışanları hafta içi hangi köy grup yolunu yapacaklarından, DSİ çalışanları hangi köyün suyunda sorun varsa onu çözeceklerinden, TEDAŞ çalışanları hangi köyün elektriğinde sorun varsa ve hangi gün onarmaya gidileceklerinden konuşurlarmış. Y.U. konuşulanları dinlermiş. Bu uyanık başkan mesai başlar başlamaz aldığı bilgiyi sağlama almak için ilgili kuruma da gider bir şekilde duyduklarının teyidini almaya çalışırmış. Eve giderek ilgili köylerin muhtarlarını tek tek ararmış.
- Alo muhtarım geçen gün sizin köy yolunun bozulduğunu söylemiştiniz ya, köy hizmetleriyle konuştum, onu salı günü ekipler gelip yapacaklar. Bak ha bu iyiliğimizi unutma, gelecek seçimde de gözünüz bizde olsun.
Diğer Köy Muhtarını arar;
- Alo muhtarım sizin köyün elektriklerini de sorun olduğunu duydum. TEDAŞ müdürü ile görüştüm. Perşembe gününe kadar elektrik arızası tamir edilecek.
Bir başka muhtara benzer şekilde arayıp, aynı şekilde haber verirmiş.
Bu durumu, çok zaman geçmeden tüm ilçe halkı öğrenmiş, ilçe halkı buna Y.U politikası demişler. Bu politikaya kasaba politikası da diyebiliriz.
Yakın zamanda etkisiz ve yetkisiz sendikaların bazı açıklamalar akla Y.U. politikasını getiriyor. Durum benzer olduğu için Y.U. sendikacılığı demekten kendimizi alamıyoruz. Etkisiz sendikaların yaptıklarına çok örnek verebilirim. Ancak daha fazla sözü uzatmadan norm fazlası yöneticiler konulu yazının kısaca nasıl yazıldığını izah ederek yorumunu da eğitim çalışanlarına bırakmak istiyorum. Geçen hafta bakanlık yetkilileri ile norm fazlası yöneticilerin durumu başta olmak üzere birçok konuyu görüşmüştük. Kısa vadede hızlı bir gelişme olmayacağını görünce bu defa pazartesi günü Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sayın Orhan Erdem ile akabinde ise İnsan Kaynakları Genel Müdürü ile görüştük. Genel müdüre daha önce yaptığımız görüşmelerde olduğu gibi konuyu bir kez daha izah ettik. Yönetmelikteki hükme atıfla norm kadro fazlası yöneticilere ilişkin ilk yazıyı öne sürdü. Biz de Bakanlığın bu konudaki çekincelerinin yersiz olduğunu, mağduriyeti giderecek bir yazı olduğundan dolayı buna kimsenin itiraz etmeyeceğini söyledik. Neticede genel müdür ikna oldu, ilgili birimdeki yetkilileri çağırdı ve birlikte bir değerlendirme yaptık. İlgili kişilere Bakan onayına sunulmak üzere hemen bir yazı hazırlanmasını söyledi. Bir sonraki gün yazı bizim talebimiz doğrultusunda çıktı.
Bu yazı yayımlandıktan sonra bazı sendikalar Sayın Bakana teşekkür ettiler. Ama bize de teşekkür etmeyi unuttular!
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
Emek varsa başarı vardır
Mutfak yangın yeri
Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası
Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz
Sendikacılığın hokkabazları
Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret
Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal
Ne rakipsiniz ne de refik
Devlet yalan söylemez!
Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik
Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok
Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır
Uluslararası sempozyumumuzun ardından
Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...
İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir
İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak
Gelecek sizinle daha iyi olacak
Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri
Bir halk destanı: 15 Temmuz
Gelecek günler daha güzel olacak
Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık
Öze yeni bir yolculuk zamanı
Seçimimiz Kumpasları Bozmalı
Kararlı mücadeleyle güçlü Kazanımlar
Yüreğe Düşen Loğ Taşı
İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk
Destanlarımıza destan ekleyen lider kadrolara selam olsun
Yeniden Bismillah
Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz
MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok
Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?
Özgür Üniversite ve Örgütlenme
Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü
Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları
MEB Hatasından Dönmelidir
MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir
Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!
MEB’e Acil Reçete
Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme
Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız
Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?
Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor
Resen Atamalarda da 40 Bin Defa Düşünüldü mü?
Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız
Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?
Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri
Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!
Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek
Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir
Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar
Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?
Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca
Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?
Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var
Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü
Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!
Usuls
Garip Bir Dava ve Sonrası…
Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!
18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!
Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi
Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik
Hedefe Emin Adımlarla!
Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!
Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir
Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti
Sürekli Değişen Kurallar Hukuki Güvenceyi Zedeliyor
Toplu sözleşmeler keyfiliğe kurban edilmemelidir
'Olmak' ve geleceği kurmak imkânı veren eğitim sistemi
Virüsün gösterdikleri ya da gerçeğin dehşet verici yüzü
Bir yeni başlangıcın sorumluluğuyla…
Eğitimde esasa dair karar almadan usulü yerine getirmek
Zorluklar dayanışmayla aşılır, sorunlar örgütlenerek çözülür
Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ